Sayfalar

26 Mart 2011 Cumartesi

Oyun bahçesinde...




       Bugün hava soğuk olduğu için gezmeye yine bir alışveriş merkezine, Arkadia' ya gittik. Orada çocuklar için düzenlenmiş bir oyun parkı vardı,yarım saati 6 PLN, yani yaklaşık olarak 3 TL. Biz de yarım saat için girdik parka ama bir baktık ki yarım saat geçivermiş, bari bir saate tamamlayalım dedik. 3 yaşından küçük çocukları annesiyle birlikte kabul ediyorlardı, böylece ben de girdim Egemle birlikte.
      Kuzucum  çok güzel oynadı maşallah. Parkta çok çocuk olmasına rağmen bizimki yaşı gereği kendi başına takılmayı seçti..Zaten büyük çocukların da kuzuşumu oynatmaya pek niyetleri yoktu. Sadece en sonlara doğru iki tane kız kuzumun başını okşayarak onu sevdiler ve oynadılar onunla. Ege de onları sevdi ve peşlerinden onlar nereye giderse o da gitti :)) Güzel vakit geçirdik,oğluşum eğlenince ben de mutlu oluyorum haliyle...
      Bir de anneler heryerde bebeklerini aynı seviyorlar galiba,bunu gördüm...Bir ara 3 yaşlarında bir erkek çocuk benim yanıma gelip kamyonunun ön kısmını takmamı istedi,ben de çocuğu severek taktım. Kamyonun açılıp kapanan bir kısmı vardı,onu açamadı ve benden onu açmamı da istedi,o sırada benim minik kuzum da çocuğun elini sıkıştırdı bilmeden. Çocuk acıdı diyerek elini salladı, ben de gayri ihtiyari elini elime alıp öpmek için uzandım ama sonra  belki polonyalılar başkasının kendi çocuğunu öpmesinden hoşlanmaz diye düşünüp,öteki kuzunun elini  okşayıp bıraktım. Ama çocuk elini ağzıma dogru uzattı , öp diye: ben de öptüm...Ve sonra çocuk oyununa devam etti ağlamadan...Demek ki her anne bebeğinin bir yeri acıyınca onu öpüyormuş dedim içimden. Sevgi her yerde aynı, şefkat heryerde aynı, anne heryerde anne ve çocuk her yerde çocuk ....


           Unutmadan Arcadia' ya gitmeden önce de Opel bayisine gitmiştik, Meriva' ya bakmak ve test sürüşü yapmak için.Biz test sürüşü yapamadık ama kuzuşum yaptı :)) Türkiye ' ye dönünce alacağımız arabaya bir türlü karar veremedik. Bagajı büyük olsun istiyoruz ki, Ege 'nin eşyaları da rahatlıkla sığsın..Artık hayatımızdaki herşey kuzuma göre ayarlanıyor: uyku, ev, tatil, araba, vs....

20 Mart 2011 Pazar

Uyku Vakti....



Önce biraz şirinlik yapılır, oyun oynanır...




Sonra uyku gelince gözler ovuşturulur, mızıldanır...




Emzik ve battaniye istenir anneden, 
"nen nen nen nen..." diyerek...



En sonunda uykuya dalınır, mışıl mışıl mışıl... Uykunda melekler korusun annem seni !!!









Ahmet Egem bugünlerde gündüzleri kendi kendine uyuyor, tabii ki emzik ve battaniyesi olmadan asla !!! Akşam uyku vakti geldiğinde ise illa ki ayakta sallanmak ve annesinin o bülbül sesinden ninni dinlemek istiyor... Başkaları beğenmezse beğenmesin, ben kendimi assolist gibi hissediyorum oğluşumu uyuturken :)) Sanırım karanlıktan korkuyor benim kuzum, o yüzden akşamları kendisi uyumuyor. Gerçi ışık açmayı da denedim ama olmadı... Amannn o kadar da olsun diyorum... Bugün 7. dişi patladı  alt çenesinden... Evvelde kaç gündür herşeyi aşırı kemirmeye başlamıştı yine, demek ki diş geliyormuş alttan... Minik serçem daha ne kadar çok işin var... Dişler tamamlanacak, yürüme öğrenilecek, konuşma öğrenilecek, öğrenilecek de öğrenilecek...